Perşembe, Mart 22, 2007

Notre Dame de Paris-2

iyice sardım bu notre dame de paris'e ama sarılmayacak gibi de değil, duygu yoğunluğu, müzikler, anlatılmak istenen aşkın ne kadar büyük olduğunun 3 dakikada anlatılması...

Ben Fatto Kimi!


pazar günü yatmadım yarışı izledim, schumi'siz ilk yarış, ayağı kırıldığı dönemi saymıyorum tabi, yarışı kimi kazandı, podyuma çıkmadan önce bi telefon, ben eşi arıyor diye tahmin ediyordum ki, la gazzetta olaya açıklık getirdi, arayan schumi'ymiş, hat gidip geldiği için net konuşamamışlar ama, eee efsanesiz bir podyum düşünülemez, kendisi olmazsa sesi olur.

Cumartesi, Mart 17, 2007

Notre Dame de Paris

bir cümleyle bir kadının güzelliğine iltifat edin deseler;

Cuma, Mart 16, 2007

Çanakkale Şehitleri



Pazar günü Çanakkale Şehitlerini anıyoruz, her sene anıyoruz zaten başka birşey yaptığımız yok, Çanakkale'ye gidip anıtın orda veya şehitliklerde fotoğraf çektirenler daha bir anmış oluyor, 5 saat sonra evlerine sıcak yataklarına döndüklerinde atalarının savaştıklarından hiçbir farkları kalmıyor birçoğunun, bugün atalarımızın çanakkalede savaştıklarıyla savaş başlatıyoruz deseler, yeni zelandadan veya ingiltereden değil, beyni, fikri uçkuruna kaçmış liselilerden sonra da diğer gençlerden başlamamız gerekecek, gençler bırakın atalarından utanmayı, onları kabul etmiyorlar bile, Allah sonumuzu hayır eylesin...




Sonra cinsi nuruk, ahlakı fena
Bir sürü türedi, girdi meydana
Nerden çıktı bunca veledi zina
Yuh olsun onların ham ervahına

Çarşamba, Mart 14, 2007

Tevfik Fikret


Her insan hata yapabilir, yapar, yapmak zorundadır, önemli olan bu hatadan dönebilmektir, biraz zor olur hele yapılan fikri bir hataysa, nefse ağır gelir, bir yerde kendini yalanlamaktır,ama sonuçta bu değişimi yapabilenler tarihe isimlerini de yazdırabilmişlerdir, bir tanesi de Tevfik Fikret, Sultan Abdulhamid Han'a ermenilerin düzenlediği ve 10 dakikalık bir gecikme sonucu başarılı olamadıkları suikast sonucu Tevfik Fikret'in kaleminden şu dizeler çıkıyor ;


Ey şanlı avcı dámını bihude kurmadın / Attın fakat yazık ki, yazıklar ki vurmadın! / Málik sesin o sevret-i ra’din-i gayza ki / Her yerde hiss-i hakk u halásın muharriki / ...Dursaydı bir dakikacağız devr-i bi-sükun / Bir hayr olurdu misli asırlarca gelmemiş’ (Ey şanlı avcı, tuzağını boşyere kurmadın, attın ama yazıklar olsun ki, vuramadın! Öfkeyle ve kızgınlıkla gürleyen sesin, hak ve kurtuluş duygusunu heryerde harekete geçirendir. O an bir dakikalığına devam etseydi, örneği asırlar boyu görülmemiş bir hayır, bir iyilik olurdu).


tanıdık geliyor değil mi? bugün de bu tarz yazarlar şairler çokça bulunmakta, dünya çapında ödüller almaktalar, beş para etmez oldukları halde, üstte alıntı yaptığım şiir de birçok kişi tarafından ezbere bilinmektedir, ne de olsa devletine, dinine, değerlerine isyan eden her zaman popüler olur, bazı kitlelerin gözünde kahramanlaşır, ama aynı insan yaptığı hatayı farketmiş ve yanlış yaptığını haksız olduğunu anlamış olsun, sizce o kişi veya yeni fikirleri, yeni şiirleri aynı popülerlik derecesine ulaşır mı? tabi ki hayır, buyrun aynı yazarın yani Tevfik Fikret'in yıllar sonra ne kadar yanlış yaptığını anladıktan sonra yazdığı bir başka şiir;


Nerdesin Şevketli Abdulhamid Han
Feryadım varır mı Barigahına
Ölüm Uykusu'ndan bir lahza Uyan
Şu Nankör bak Günahına

Tarihler adını andığı zaman
Sana hak verecek ey Koca Sultan
Bizdik utanmadan İftira atan
Asrın en siyasi Padişah'ına

Divane sen değil, meğer bizmişiz
Bir Çürük ipliğe Hülya dizmişiz
Sade Deli değil, Edepsizmişiz
Tükürdük Atalar Kıblegahına

Milliyet Davası Fıska büründü
Rida-yı diyanet yerde süründü.
Türkün ruhu zorla asi göründü
Hem Peygamber'ine, hem Allah'ına.

Sonra cinsi nuruk, ahlakı fena
Bir sürü türedi, girdi meydana
Nerden çıktı bunca veledi zina
Yuh olsun onların ham ervahına

Tahrike yeltenip tac ve tahtını
Denedi bu millet kara bahtını
Sınadı sillenin nermü sahtini
Rahmet Sultanım suz-ı ahına

Padişah hem zalim, hem Deli dedik
İhtilale kıyam etmeli dedik
Şeytan ne dediyse biz beli dedik
Çalıştık fitnenin intibahına

Çok kişiye şimdi vatan mezardır
Herkesin beladan nasibi vardır
Selametle eren pek bahtiyardır
Bu şeb-i yeldanın şen sabahına

Sen hafiyelerle dem sürdün ancak
Bunlar her tarafa kurdu salıncak
Eli yüzü kara bir sürü alçak
Kemend attı dehrin mihrü majına

Hoş oldu cilvesi bu hürriyetin
Tadı yok amma şu meşrutiyetin,
Deccal'a zil çalan böyle
Bundan başka çare yok ıslahına

Lakin sen Sultanım gavsı ekbersin
Ahiret'ten bile himmet eylersin
Çok çekti şu millet, murada ersin
Şefaat kıl şahım, meded hahına.


1,2,3 ve özellikle 5. dizeye dikkat!


sizce de bugün aynı tarzda hatalar yapılmıyor mu? tarih tekerrürden ibarettir, önemli olan tarihten ders alıp aynı hataları tekrarlamamaktır, ama küffar bu çabayla devam ederse yeni neslin öğrenebilecek tarihi de kalmayacak, bizim de küffarla savaşımız sonsuza kadar devam edecek...

Pazartesi, Mart 12, 2007

Tribünde Dostluk Mu? hayır almıyım...


tribünlerde dostluk felan olmaz bunu bugün bir kez daha anladık, maçtan önce beraber fenere sövmeler en fazla maç içinde yapılan sert bir faule kadar etkisi sürüyor...maçın başında

sevgi pıtırcığı kesilen yılların tribün reisleri de 90 dakika bitiminde gerçek hayatlarına dönüyorlar, haklı çıkan yine biz oluyoruz, bir de şunu anladım, Trabzonspor deplasman tribünü en azından bir 10 yıl daha adam olmaz...

Pazar, Mart 04, 2007

Ermeniler, Sözde Soykırım ve II. Abdulhamid Han


Niçin böyle lastik gibi yüzyıla yakın bir zamandır bu safsata uzatılır bilmem, tüm dünya güneşi gördüğü gibi görüyor ki ortada soykırım moykırım yok, bunu biraz kitap kurcalayan Ermenilerin kendisi de biliyor, Fransızı da biliyor, kendini beğenmiş, pazarlıkla anlaşıp Nobel sahibi yazar da biliyor, ben de biliyorum, Sultan'ın kendisi de biliyor, anılarını yazarak bu bilincimize bilinç katan İsmet Bozdağ da biliyor, evdeki kütüphanemi karıştırmasam böyle aydınlatıcı bir kitabı okumadan yaşayacaktım, neyse ki böyle bir olumsuzluk olmadı, olayları birinci şahıstan okumanın mutluluğunu yaşadım, buyrun ben parmağınızın ucuna kadar getiriyorum kitabı, pazarlığı kendinden yapılmış, size sadece tıklaması kalıyor, kendi tarihimize seyirci kalmamak için;http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=39655&sa=21263618&session=12887170488233512351&LogID=