Pazartesi, Haziran 25, 2007

İtu Sözlük

itü sözlük yazar alımları açıktır, ekşisözlükten sonra en iyi sözlüktür kendileri, ilgi duyanlar üye olsun efenm, hayır ısrar etmeyin nickimi söylemeyeceğim.

Para Para Para


herşey bunun için anasını satiim, 500 yıl önce yaşamış olmak varmış, ekerdik mısırı, toplardık lahanayı, çok darlanırsak atlardık takaya doğru hamsiye, parayla kafayı bozduk sınavlar yüzünden alın size manidar bir şarkı;
bunun adı para çaredir her soruna
ne mutlu bana eğer cebimde varsa
kazan ve harca sakla bir parça ama
sakın al bundy gibi zırt dolaşma
durma öyle boş boş
paranın tadı hoş
ben payımı kaptım
geç kaldın hadi koş
beleşe kim ne verir
ulan önce öde parayı sonra çal zurnayı
...
bu para var ya neler gelir aklıma
kazanması da az biraz kolay olsa
herkezin isteğidir para kazanmak
ya alın teriyle ya da yamuk yaparak
ben ise kazanıyorum tokat atarak
enayi dolu ya başka ne yapsak
geçinip gidiyorum
nolsun be moruk
kazık atmassak aç kalacak çocuk
para para para para para para para
neler oluyor bu meret uğruna
keşke bütün hepsi 3 kağıtta kalsa
ne bok işler var hasta oluyom hasta
fabrikada çalışmak hiç sarmaz beni
züğürt kalırsam derim belki
napiyim yani papaz hergün pilav yemez
bizim gibi adam da meteliksiz gezemez


*** ben ise kazanıyorum tokat atarak kısmını taner abi yazdı :)

MU-HA-SE-BE


10 gündür masamın fotoğrafı budur, ne illet dersmiş arkadaş, onun yüzünden okulum uzadı, onun yüzünden kendime güvenim azaldı, ben hayatımda hiçbir derse karşı bu kadar aciz kaldığımı hatırlamıyorum, azimle 4 aydır çalışıyorum sonunda seriye bağladım sayılır ama yine de tamam geçtim diyemiyorum, büyük gün perşembe, olmadı tek ders sınavı var koydum geçtim ne olursa olsun, ulan okul bitmeden muhasebe uzmanı olduk iyi mi bitirdiğim gibi denetim şirketlerinin birine müdür olacam, koyarım ulaan!!!

Çarşamba, Haziran 13, 2007

Finaller


finaller geldi çattı, blog haftasonları hariç babasız kalır şimdiden söyleyelim, son dönemece girdik, bitirsek de kurtulsak diyoruz bir yandan, bir yandan tuhaf duygular var doyamadım okumaya diyor içimiz, bitirelim artık 2 sene sonra mı olur 5 sene sonra mı olur yüksek lisans Allah kerim...

Cumartesi, Haziran 09, 2007

Lost'un Kopuş Noktası


lost izlemeye başlarken ikinci bölümün sonuna kadar sabret, sonra bırakamayacaksın zaten demişti dvd'leri veren arkadaşım, gerçi ben iki bölüm de sıkılmamıştım ama yine de ikinci bölümün sonuna kadar bekledim, sabrın sonu selamettir, o sahne geldiğinde 3 arkadaş yerimize çakılıp kaldık, tabi sonra beşer onar bölüm, 2 ayda 80 bölümü nasıl izlemişiz belli değil, şimdi sabırsızlıkla 4. sezonu yani şubat ayını bekliyoruz...buyrun size "o" sahne, losta başlamamış olanlar izlese çok birşey farketmez ama pek birşey de anlamazlar...bu arada, losta başlamamış olan var mı hala?

Sarah Silverman Dallaması



mtv müzik ödülleri, bütün ünlü camiası orada, tabi ki paris hilton da, sahneye dallama yahudi komedyen sarah silverman çıkıyor ve paris hilton'a giydiriyor, herkes hayretler içinde ama en çok paris'in yüzünü ikinci kez gösterişindeki ifadesi, gerçekten üzücü, paris hilton'a üzüleceğimi de hiç sanmazdım, bu dallamanın programları da e2 kanalında çıkacak, tek beklentim e2'nin programı fesh etmesi, ama nerde bizde veya dünyada öyle anlayış...

Cuma, Haziran 08, 2007

Müslüm Gürses - Unutamadım


birkaç yabancı şarkı keşfedip sizinle paylaşınca alemlerin kral abisi Taner Abi tarafından yabancı özentiliği ile suçlandım, ağırıma gitmedi değil, o moral bozukluğu ile geçen gece uyumadan önce Kral Fm dinliyordum ki bir şarkı çalmaya başladı, sesten anladım bu şarkı müslümün, ama hani derler ya Ferdi'nin sesi, Müslüm'ün sözü, Orhan'ın müziği, bu şarkıda hepsi 10 numara, arabesk de dinlerim klasik de Taner abi, bu neyi değiştirir söyler misin bana? buyrun şarkının sözleri:

kaç kadeh kırıldı sarhoş gönlümde
bir türlü kendimi avutamadım
kaç gece ağladım böyle gizlice
ne yaptımsa seni unutamadım

kimbilir kimler var şimdi kalbinde
sen beni unuttun çoktan belki de
ben hala yaşarım eski günlerde
herşeyde sen varsın unutamadım

her sevgi zamanla bitermiş derler
benimki bitmedi anlayamadım
bu aşkta hayır yok, unut dediler
ne yaptımsa seni unutamadım


şiddetle tavsiye ediyorum, 10 dakika içinde hayata küstürme etkisi var.

The Godfather Trailer


ömer sen böyle bir filmi nasıl hala izlememişsin inanamıyorum!
bu da ikincisi, müziklere dikkat.

Perşembe, Haziran 07, 2007

Protestanlık ve Evangelism


Protestanlık ismini katoliklere ve papalığa karşı çıkan hristiyan topluluktan alıyor. Önderleri Martin Luther, protestanlık mezhebinin ortaya çıkmasında Kanuni Sultan Süleyman'ın ajanlarının da rolü olduğu söylenir, malumunuz mezhep savaşları yüzünden avrupa yıllar yılı kendi içinde istikrar sağlayamamıştır. Protestanlık genelde ingiltere ve almanyada taraftar buldu ve papalığa karşı geldiler, ama azınlıkta kaldıkları için Amerika'ya göç etmek zorunda kaldılar işte hikayenin kopuş noktası da burası.
Protestanlarda papalık diye bir olgu yok, onlar direk Hz. İsa ve incilin öğretilerini kabul ediyorlar, bu yüzden papa onları hristiyandan saymıyor, iki mezhep birbirini afaroz etmiş durumdalar, bugün irlanda ve ingilterenin birbirine girmiş olmasının sebebi irlandanın katolik ingilterenin de protestan olmasıdır, latin amerika ülkelerindeki hızlı protestan yükseliş de papayı içten içe delirtiyor, misal olarak Kaka'nın maç sonrası atletinde yazan "I Belong to Jesus" yani ben Hz. İsa'ya aitim cümlesi bir protestan anlayışı, yani arada papalık gibi bir kurumu kabul etmiyorlar...
Amerika'da durum daha farklı evangelizm inancına göre kıyametin kopması hristiyanların cennete gitmesi için yeryüzünde olması gereken şey yahudilerin vaadedilmiş topraklara yerleşmesi, yani ırak suriye bizim güneydoğu, kudüsü de içine alan geniş bir alana, şu an Amerika'nın başında evangelist Bush var ve işin kötüsü kendisini Allah'ın gönderdiği kutsal bir savaşçı sanıyor, kutsal toprakların yahudilerin eline geçmesi için olacak olan armagedon savaşını başlattığını düşünüyor ve bu toprakların yahudilerin eline geçmesi için uğraş veriyor, zaten en yakın danışmanları koyu yahudi, daha önce de dediğim gibi protestanlar dünya hakimiyetinin yahudilerin eline geçtiği anda kıyametin kopacağını cennetin de kendilerinin olacağına inanıyorlar, yani Irak'ta, güneydoğu'da kopan kıyametin sebebi protestanların saçmalıkları, bizim kürdolar da Amerika'lıların dostları olduğunu, özgürlüklerini kazanmaları için kendilerin yardım ettiklerini sanıyorlar, ülkelerini kurup mutlu olacaklarını sanıyorlar, nah olursunuz! sizin maceranız yeni başlıyor, yapılan nankörlükleriniz Allah tarafından cezalandıracaktır.
amerikalılar hristiyan yahudilerle düşman olmaları lazımken niçin yardım ediyorlar birbirlerine diye düşünürdüm, sebebini anlamış oldum, Allah yardımcımız olsun, Müslümanlar uyanık olmalı... Peygamber efendimizin de dediği gibi, ısırıldığı delikten bir kez daha ısırılmamalı, şii'si sünni'sini vuruyorsa, kürdü ben özgür olacağım diye ruhundan bile vazgeçiyorsa bunun sebebi cahil olmalarıdır...

Salı, Haziran 05, 2007

Kafalarına Kafalarına


sakarya'da iki ahmet kaya t-shirt'lü diyarbakırlı pisliğe sakaryalılar ölümüne girişmiş, ne de olsa yarıdan çoğu karadenizlidir sakarya'nın, normal bu olaylar, iki diyarbakırlı genci "arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım" sözlerinin söylendiği ülkelere alalım, orda istedikleri t shirt'ü giyerler ama kendilerini farklı hissetmezler işte onlara da yazık :D

Pazartesi, Haziran 04, 2007

Lady Sovereign - Love Me Or Hate Me


Türkiye'de yeni yeni meşhur oluyor, gelecek görüyorum ki bloguma koyuyorum...

Pazar, Haziran 03, 2007

Tiryaki Hasan Paşa ve Kanije Müdafaası


90 yaşında bir cengaver, elinde kimi kaynaklara göre 9000 kimi kaynaklara göre 4000 asker, bir kale 100 ufak çaplı top, çok az erzak, çok az barut, düşman 100000 kişi, hepsi çok iyi durumda, kaleye en yakın destek belgrad'da , padişahın kanije'ye saldırı yapıldığından haberi bile yok ve daha nice sayılacak olumsuzluk...
Siz böyle bir durumda ne yapardınız? kaleyi ölümüne savunurdunuz di mi? şimdi Tiryaki Hasan Paşa'nın da böyle yaptığını sanıyorsunuz? evet öyle yaptı ama esir düşman askerlerini yağla balla besleyip kaçmalarına izin vererek düşmanlara durumlarının iyi olduğunu sanmalarını söyleyene kadar, şehitlerin ceplerine sadrazama yazılmış gibi gösterilen ve durumlarının gayet iyi olduğunu söyleyen mektuplar yazıp onları sur dışına bırakarak, böylelikle düşmanlara kalenin erzak durumunun çok iyi olduğu izlenimi veriliyordu ve aynı düşman padişahın saldırıdan haberinin olduğunu sanıyordu, bunların hepsini 90 yaşındaki cengaver yapıyordu, en iyi hamleyi de en sona saklıyordu Hasan Paşa;
bir gece vakti mehteran bölüğünün hücum marşı eşliğinde 4000 asker kaleden birden büyük gürültüyle çıkıyor, hazırlıksız alman, italyan, avusturya, ispanyol askerlerinin içine dalıyor, ne olduğunu anlayamayan düşman askerleri 50000 ölü veriyor, evet, ordunun yarısı imha ediliyor, bunların çoğu da panik halinde birbirlerini öldürmelerinden kaynaklanıyor...kale başarıyla müdafaa ediliyor, haberleri duyup çok sevinen padişah Tiryaki Paşa'ya övgüler diziyor ve hediyeler gönderiyor, ayrıca kendisini vefat edene kadar yapacağı budin beylerbeyliği görevine getiriyor, bunun üzerine Paşa hem alçakgönüllülüğünden hem üzüntüsünden şu sözleri söylüyor;

"kanije'de ettiğimiz küçük bir hizmete karşılık bize vezirlik vermişler ve "hatt-ı hümayun" göndermişler. halbuki, kanuni sultan süleyman, makbul ibrahim paşa'yı tam bir yetkiyle kendi yerine vekil tayin ettiği zaman bile o'nun eline bu kadar iltifatlar ihtiva eden bir mektup vermemişti. rahmetli piyale paşa, yavuz sultan selim hazretlerinin damadı olduğu ve deniz muharebelerinde bütün hıristiyan hükümdarlarının donanmalarına galip geldiği ve sakız adasının fethi gibi nice muvaffakiyetler elde ettiği halde kendisine vezirlik çok görülmüştü. islâm halifesi'nin hatt-ı hümâyûnu kanije muhasarası gibi küçük bir hizmete mükafat olmaya başladı. devletin vezirliği, benim gibi kocamış kimselere kaldı. buna üzülmeyeyim de neye üzüleyim!"

işte biz böyle bir ecdadın torunlarıyız, keşke onlara layık olabilsek, daha geniş bir zamanda Paşa'nın kale içinde askerlerine yaptığı nutkunu da yazacağım ama merak edenler Çamlıca Basım Yayın'dan çıkan Tarihi Hakikatler kitabının 89. sayfasından bu nutku okuyabilirler...

Mayıs'ın 20'si

dikkatimi yeni çekti, mayısta 20 yazı yazmışım bloga, tam doğum gününe denk geliyor, yoksa bu bir işaret mi? :D